Diyabetis Mellitus (Şeker Hastalığı)

Çok eski zamanlardan beri bilinen ve tanınan bir hastalık olarak şeker hastalığı hem sonuçları,hemde komplikasyonları açısından iyi tanımak zorunda olduğumuz bir hastalıktır.Sonuçları açısından göz böbrek kalp damar hastalığı,hipertansiyon,beyin ve sinir hastalıkları açısından iyi izlenmesi gerekli olan bir hastalıktır.

Pancreas bezi vücudun gereksinimi olan insülini salgılar.Bu bezdeki beta hücrelerinin sayısal olarak azalmasıyla yeterli insülinin salgılanamaması ortaya çıkar.Böylece kanda yeterli miktar ve etkinlikte insülin bulunmaması barsaklardan emilip kana geçen şekerin kandan hücrelere geçerek kullanılmasını sınırlayan önemli bir sorun olarak ortaya çıkar.İnsülin ayrıca karaciğerden kana şeker geçmesini engelleyici rolde oynamaktadır.Normal insanlarda % 60.0-110 mg/dl olan şeker miktarı 160 mg/dl geçince idrara geçmeye başlar su tutucu özelliği olduğundan idrar miktarınıda artırmaktadır.Bol miktarda idrarla su kaybedince ağızda kuruluk hissi ortaya çıkmaktadır.yeteri kadar şekerin enerji kaynağı olarak kullanılamaması vücuttaki yağ depolarının kullanılmasına yol açaağından hasta zayıflar.Böylece önemli belirtileri sayacak olursak çok sık idrara çıkma,kilo kaybı,haliyle çok su içmedir.

KAÇ TİP DİYABET VARDIR

Bilinen iki tip diyabet önemlidir.Diyabetlilerin % 80-90 kadarı Tip 2 -20 kadarı Tip 1 diyabet şeklinde seyretmektedir.Tip 1 diyabet gençlerde ve çocuklarda gördüğümüz şeklidir,seyri çok gürültülü,belirtileri hızlı gelişen hatta bazan hızla diabet komasına girebilen tedavisi için mutlaka insülin kullanmak zorunda olduğumuz bir hastalıktır.Vücutta pancreas tarafından insülin saılgılanması ya hiç olmamakta yada çok çok az miktarlarda olmaktadır.

 

Tip 2 diyabet daha çok erişkin tip diyabettir,genetik geçiş gösterir.Klinik seyri uzun sürede gelişir.10-15 yıl süren kişilere rastlanmıştır.Beta hücrelerinin fonksiyon kaybı sınırlı olduğundan insülin salgılanır fakat yetersizlik bazan belirgin klinik belirtileri göstermeden seyreder.Bu dönemlerde kişilere tanı koymakta zorlanılır ve bu kişiler hasta olduklarını bilmeden dolaşırlar.Hiç bir belirti olmamasına rağmen diyabetin komplikasyonları bu dönemlerdede etkili olabilir.Bu nedenle ailevi öyküsü olan kan yağları yüksek olan,tansiyonu yüksek olan ve şişman kişiler daha uyanık bulunmak ve yılda bir kere kontrol edilmek zorundadırlar.

DİYABET TANISINI KOYMADA KRİTERLER NELERDİR

Açlık kan şekeri ve tokluk kanşekeri değerlendirildiğinde normalde iki saat sonra kan şekeri açlık düzeyine iner.eğer açlık şekeri normal tokluk şekeri 140 mg üstünde seyrediyorsa,herhangi bir zamanda alınan kan şekeri 200 mg üzerinde ise veya değişik zamanlarda 125 mg üzerinde en az iki değer bulunmuşsa ve tokluk şekeri 200 mg üzerinde ise hiç bir yakınması olmasada bu kişilere DİYABET TANISI konur.

DİYABETİN VÜCUDA VEREBİLECEĞİ ZARARLAR

Diyabetin ilk önce damar çeperlerinde tıkanmalar ve daralmalarla başlayan dolaşım bozuklukları bir çok organı doğrudan etkilemektedir.Atheroskleroz,hypertansiyon,koroner kalp hastalığı,göz böbrek ve beyindeki kılcal damarkardaki bozulmalar nedeniyle bu organ fonksiyonlarındaki bozukluklar hep klinik semptomlar olarak ortaya çıkacaktır.El ve ayaklarda his kayıpları bu nedenle olmaktadır.İleri evrelerde erkeklerde impotans görülebilmektedir.

DİYABET TEDAVİSİNDE NELER YAPILMALI VE NELERE DİKKAT EDİLMELİDİR.

İyi bir diyabet tedavisi için aşağıdaki kriterleri uygulayarak bir yandan komplikasyonların oluşmasına engel ounabilinir.Öte yandan daha kaliteli bir yaşam sürdürülmesi sağlanmış olur.

  • Açlık kan şekerini 120 mg/dl nin civarında tutmak
  • Tokluk kan şekerinin 150 mg/dl
  • HbA1C nin 6.5 altında olmasını sağlamak çok önemlidir.

Bu nu sağlamak için bir yandan günlük kalori gereksinimini çoklu ara öğünlere bölerek az ama sık yemeye çalışmak.Öte yandan etkin anti diyabetik ilaçlarla tedaviyi sağlamak gerekir.Antidiyabetik tedavide çok dikkat edilmesi gereken semptomlar,halsizlik,aşırı terleme,baş dönmesi,açlık duygusu olduğunda kan şekerinin düşmesi akla gelmelidir.Hypoglisemi %40 mg altında ise beyin yeteri kadar glikoz sağlayamadığı için nekroze olur.Dolayısıyla kan şekerinin yüksek olmasından acil bir zarar görmek olasılığı daha azdır.Ama kan şekerinin düşük olmasından zarar görmesı olasılığı daha fazladır.